Tiroid bezinin büyümesiyle oluşan guatr hastalığı toplumda yaygın olarak biliniyor. Peki guatr hastalığının bir sonraki aşaması olarak bilinen Graves hastalığı (zehirli guatr) hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Detaylar içeriğin devamında…?
Önemli uyarı: İçeriğin devamında anlatacağımız hastalıkla alakalı bilgiler teşhis niteliği taşımamaktadır. Eğer bahsi geçen hastalıktan mustaripseniz en kısa zamanda doktorunuza danışın!
Kaynak: https://www.mayoclinic.org/diseases-c…
Genellikle her yaştan insanın karşılaşabileceği guatr hastalığına hepimiz az da olsa aşinayızdır.
Yine de kısaca bahsedecek olursak guatr, tiroit bezinin büyümesine denir. Tiroid hormonlarının fazla sentezlenmesi ve salgılanması ise zehirli guatr oluşmasına neden olur.
Peki nedir bu zehirli guatr? Gelin anlatalım…
“Graves Hastalığı” olarak da bilinen zehirli guatr, tiroit hormonlarının aşırı üretilmesi sonucu (hipertiroidizm) oluşan bir bağışıklık sistemi bozukluğudur.
Graves hastalığının birçok yaygın belirtisi var!
Fakat en belirgin semptomlarından biri ise “Graves oftalmopatisi”
Şişkin gözlerin yanı sıra Graves hastalığına sahip insanlarda cilt kızarması ve kalınlaşması göreülebilir.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile 13 yıl önce sağlık ocakları yerine aile hekimliği sistemine geçildi, birinci basamak sağlık hizmetinin neredeyse tamamı aile hekimliğine aktarıldı. Aile hekimleri hem kendilerine kayıtlı yaklaşık üç bin hastaya bakarken hem de çalıştığı sağlık merkezinin finansal giderlerini, tıpkı bir işletme gibi yönetmek durumunda. Aile hekimleri ve ASM çalışanları ekonomik sıkıntılar nedeniyle sistemden çıkmak isterken bir yandan da iş yükleri artmaya devam ediyor.
Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte sıtma, halk sağlığı için tehdit oluşturmaya devam ediyor. Bu dönemde, sıtma tedavisinin önemi daha da artıyor ve bu konuda uzmanlar tarafından önemli açıklamalar yapılıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji …
Kısırlığın kadına, erkeğe veya her ikisine bağlı sebeplerle ortaya çıkabildiğini söyleyen Op. Dr. Birgi Ercili, ancak erkek bireylerde görülen kısırlıkta çoğu zaman utanma ve çekinme duyguları nedeniyle tanı-tedavi süreçlerinin gecikebildiğini dolayısıyla bebek sahibi olma şansının azalabildiğine dikkat çekti.