“Mutlu olduğum yerde olmak en büyük motivasyonum” diyen eski futbolcu, A Milli Takım’dayken EURO 2016’da yaşanan prim kriziyle ilgili de kendisine haksızlık yapıldığını söyledi: “Parayı, ülke ve futbol sevgimin önüne koymamış biri olarak günah keçisi ilan edildim. Abi dediğim insanlar tarafından hiçbir suçum yokken ateşe atıldım”
İşte Arda Turan’ın verdiği o röportaj:
Bayrampaşa’dan çıkıp dünyanın en önemli takımlarında oynadınız. Kariyerinizde sizi en çok motive eden şey neydi?
Mücadele. Hayatımda elde etmek istediğim her şeyiçin mücadele ettim. Başarma duygusunun yeri benimiçin ayrı. Galatasaray altyapı seçmelerine girdim, kazandım.Performansımla A takıma seçildim. Milli takımdaunutulmaz günler yaşadım. Sonrasında Galatasaray kaptanıoldum. La Liga’ya transfer oldum. Atletico’da şampiyonoldum, sonra Barcelona’ya transfer oldum. Sadecefutbol oynamak hayaliyle yola çıkan bir çocuk içinrüya gibi. Ben hayatım boyunca parayla motive olmuşbiri değilim. Dönün bakın benim kariyerime ve sözleşmesüreçlerime, en çok kullanılan kelime ‘Boş mukaveleyeimza’dır. Bu bazen doğru olmayabilir, süreçleribelki daha profesyonel yürütmek daha doğru ama bu dabenim. Benim karakterim bu. O yüzden ben mutlulukla,mutlu olduğum ortamlarda bulunmayla motive olurum.
HAKSIZLIĞA KARŞI HEP TEPKİ GÖSTERDİM
Duygularınızla hareket eden birisiniz. Bu açıdan yaşadığınız en büyük pişmanlık neydi?
Bu, benimle ilgili yapılan en büyük eleştiri. Bu özelliğiminbana negatif etkiler olmuş mudur? Elbet olmuştur.Mantığı ön plana koymak insanı her zaman dahakorunaklı bir alanda tutuyor. Ama bu benim karakterim;duygularım sıklıkla ön planda oluyor. Yaş aldıkça bunudengelemeyi daha fazla öğrendim. Geriye dönüp baktığınızda20’li yaşlarda yaptığınızbirçok şey şimdi anlamsızgelebiliyor. Ama şuna eminimArda’ya 20’li yaşlarımdan baksambelki bugünkü birçokhareketim ona saçma gelebilir.Artık daha rafinebir hayatım var. İşim,ailem, çocuklarım.Bir pişmanlıktanbahsetmenindoğru olduğunudüşünmüyorum.Hepsi benibugün olduğumArda yaptı. Hâlâeksiklerim var amageldiğim noktadanmutluyum.
Öfkenizi kontrol edemediğiniz için kavga haberleriyle basına birçok defa konu oldunuz. Kariyerinizi bu açıdan doğru yönetemediğinizi düşünüyor musunuz?
Bu konuyu kariyer yönetimi ekseninde değerlendirmekdoğru değil. Evet, zaman zaman öfkeme hakim olamadığımolaylar yaşadım. Geriye dönüp baktığımda bunlarıfarklı iletişim yöntemiyle çözebilir miydim? Evetama hepsinde bir haksızlığa tepki veriyorum. Haksızlığakarşı tepkisiz kalamıyordum. Yine haksızlık karşısındasessiz kalmam; ama daha sakin çözümler üretmeyi öğrendim.Bu da hayatın insana zamanla öğrettiği bir şey.
GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞADIM
Genç yaşınızda çok büyük takımlarda oynadınız. Bu durum sizde ‘güç zehirlenmesine’ mi neden oldu?
Kariyerimde yaptığım hataların çoğu bireysel inişlerve çıkışlar. Onların temeline bakarsanız birçoğu da etrafımdakiinsanları koruma, sahip çıkma duygusu olduğunugörebilirsiniz. Her gerginliğimi buna bağlamak doğruolmaz ama geneli böyle. Büyük takımlarda oynamak,büyük başarılara imza atmak insan hayatında değişikliklermeydana getirebiliyor, bu doğal. Yaşadığım güç zehirlenmesindebunun da payı olabilir. Ama ben hep haksızlığakarşı elimden gelen mücadeleyi vermiş, gerektiğiyerde kavgayı göze almış biriyim. Yöntemimi sorgulayabiliriz.Geriye dönüp kendimle yüzleşince ben de sorguluyorum.Bazı aksiyonlarımda o güç zehirlenmesiyle yanlışyapmış olabilirim. Bunların hepsinin bedelini de ödedim.
Milli Takım’daki son döneminizde hep medyanın gündeminde oldunuz. Bazı gazetecilerin size haksızlık yaptığını söylediniz belgeselde. Size karşı neden böyle bir tavır aldılar?
Belgeselde bu konuya değiniyoruz. Çekimleri yaptığımızsüreçte bu konuları tekrar konuşmak biraz zor geldibana. Yüzleşme anlamındadeğil. Başından itibarengünah keçisi ilan edildiğimbir konuydu. Ortada milliforma var, ben hayatımboyunca parayıülke ve futbol sevgiminönüne koymamışbiriyim amaorada tüm ihalebana kalmıştı.O dönemöyle birtavırla karşılaşmıştım.Abi dediğiminsanlartarafından hiçbirsuçum yokken ateşeatıldım. Ama belgeseldekonunun taraflarıyla konuşulup,olayın daha net anlaşılmasındanmemnunum.
FATİH TERİM KARİYERİMDEKİ EN ÖNEMLİ FİGÜRLERDEN BİRİ
Kariyerinizde Fatih Terim’in ayrı bir yeri var…
Fatih Terim kariyerimdeki en önemlifigürlerden biri. Hep yol gösterici olmuştur,zor günlerimizde yanımızdaolmuştur. Her zaman büyüklüğünügöstermiştir. Teknik direktörlüğündenilham aldığım birkaç farklı hoca var.Fatih Hoca da bu isimlerin başında geliyor.Ondan, şartlar ne olursa olsun aslapes etmemeyi ve doğru zamanda doğruriskleri almayı öğrendim. Mücadele kavramınakattığı anlam, Fatih Hoca’nın ençok saygı duyduğum özelliklerindendir.Simeone’den savunma noktasında kıymetlişeyler öğrendim, Luis Enrique’denoyunun ofansif kodlarını ve bireyselyetenekleri nasıl ön plana çıkarabileceğimi…Çalıştığım tüm teknik adamlardanedindiğim çok tecrübe var. Şu anda daöğrendiklerimi en iyi şekilde kendi takımımdauygulamaya çalışıyorum.
ÇOK KIYMETLİ OYUNCULARIMIZ VAR
Türk futbolunun yeni nesil futbolcular arasında sizin başarınızı yakalayacak bir isim var mı?
Elbette var. Arda Güler, Barış Alper Yılmaz, Ferdi Kadıoğlu, Kenan Yıldız, Kerem Aktürkoğlu… Liste daha uzar gider. Hakan Çalhanoğlu zaten şu anda geldiği noktada muhteşem bir kariyere sahip. Çok kıymetli oyuncularımız var bizim. Onlara bakınca içimde çok güzel duygular uyanıyor. Euro 2024’te bize milli takım heyecanını yaşattılar. Bizi yeniden bir araya getirdiler. Çok özel birtakım oldular. Umuyorum ki hepsi beni yakalayacak ve geçecek. O zaman benim yaptıklarım daha çok anlam kazanır.
HAYATIM BOYUNCA KALABALIK SOFRALARI, ARKADAŞLARI SEVDİM
İspanya’daki futbol kariyerinizde özel hayatınızla gündem olmuştunuz. Evinize çok misafir geldiği, futbola kanalize olmadığınız gibi eleştiriler de vardı.
Prime Video’da yayınlanan belgeselde bir cümlem var, “Bir daha asla 24 yaşında Atletico Madrid futbolcusu olmayacağım” diye. Ben hayatım boyunca kalabalık sofraları, arkadaşları sevdim. Çevremde olmaları bana hep güç verdi. Ben Atletico Madrid’de şampiyonluklar kazanırken de çevremde arkadaşlarım vardı. Sanki sonrasında yaşadığım sportif düşüşün tek sebebi oymuş gibi gösteriliyor, ben onun yanlış olduğunu söylüyorum. O yaşlarda, o enerjiyi o duyguyu seviyordum. Belgeselde Filipe Luis bu konuyu çok güzel anlatıyor. Bizim evdeki ortamı, buluşmalarımızı, mangal partilerini… Bu Türkiye’de her zaman konu oldu ama İspanya’da kimse bu adamın çevresinde neden arkadaşları var demedi.
FUTBOL BANA HAYALLERİMİN ÖTESİNDE BİR HAYAT SUNDU
Dünyadaki başarılı futbolculara baktığımızda dar gelirli ailelerden geliyor. Dar gelirli aileden gelmek sizin futbol yaşamınızı nasıl etkiledi?
Benim için aile her şeydir. Onların mutlu olması, kendilerini güvende hissetmeleri ve huzur içinde yaşamaları benim en önemli önceliklerimden biri. Refah içinde bir çocukluk geçirmedim. Her orta gelirli aile gibi bizim de kendimize göre ekonomik sıkıntılarımız vardı. Futbol bana hayallerimin de ötesinde bir hayat sundu. Hiç unutmam, bir gün eve geldiğimde annem ağlıyor. Yanına gidip ne olduğunu sorduğumda “Bu ev çok küçük, çok rutubetli” diye cevap vermişti. Ben de ona “Sen hiç merak etme annem, sen 40 yaşına gelmeden sana daha büyük çok güzel bir ev alacağım” demiştim. Çok şükür ki annem 40 yaşına gelmeden o sözümü tutabildim. Geriye dönüp baktığımda bu kadar büyük bir kariyer yapamamış da olsaydım, sırf anneme o ev sözünü tutmuş olabilseydim yine dünyanın en mutlu insanı olurdum.
patronlardunyasi.com